28 Ekim 2013 Pazartesi

rota virüsü aşısı ve raporun son demleri...

bugün Aylin'in rota virüsü aşısı zamanı gelmişti, gecen ay sağlık ocağındaki hemşire istersen bugün yapalım istersen bir ay sonra gel demişti, ben de zaten yavruma bir günde 3 aşı vurdukları için o gün istememiştim

lakin bir arkadaşım sağlık ocağına yeni bir hemşire geldiğini ve bu aşı zorunlu olmadığı için yapmak istemediğini söyledi, ben de özel hastane arayıp ücretsiz yapıyor musunuz diye sordum, maalesef muayene ücreti alıyorlarmış aşıdan. tam telefonu kapadım ki sağlık ocağından aradılar, Aylin hanımın kilo kontrolü ve rota virüsü vakti geldi dediler, yapılımıyormuş diye duydum, dedim, yok yapıyoruz, eczaneden ilacı alıp gelin biz yaparız dediler.
 Hemen giyinip Aylin'i alıp eczaneye gittim, bir rota virüsü aşısı tam 142 LİRA!!! anneler bilir bu aşının pahalı olduğunu, yalnız bu aşının bu kadar pahalı olması hiç de normal değil bence, bunun için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum, her bebek için 142 tl hiç de ufak bir miktar değil. bebeğimin sağlığı için feda olsun veririm tabi ki ama devletin yaptığı hiç adil değil bence.
Neyse aşıyı alıp sağlık ocağına gittik, kilo ve boyuna bakıldı, çok şükür herşey yolunda. aşısı da yapıldı, hazır gitmişken tetanoz aşımı da vuruldum.
  ve hemşireye cuma günü iznimin biteceğini, annelerin uzakta olduğunu ve henüz bakıcı bulamadığımızı söykeyip rapor almaya çalışsam burdan verirler mi diye sordum ama maalesef olumlu bir yanıt alamadım. devletin bize yaptığı ikinci haksızlık da bu. çocuk yapın diye teşvik ediyorlar ama 3 aylık annesine muhtaç bir bebeği bırakıp anneleri işe göndermeyi çok iyi biliyorlar. ve her bebek için devletten gelen aylık yardım bir paket bez parasını ancak karşılıyor. aklım bebeğimdeyken benden çalışmamı nasıl beklerler bilmiyorum... umarım bu sorunun bir çaresini bulurum... benim için dua edin ....

25 Ekim 2013 Cuma

ilk kazamız...

4. ayına girdiği gün Aylin'im ana kucağından düştü:( ana kucağının etrafına yastık koymuştum, yere de yakındı ama yine de çok korktu yavrucum ağlamaya başladı, o ağladı ben ağladım.. ne yapacağımı şaşırdım. neden sonra aklıma bir yerine bir şey oldu mu diye bakmak geldi, yüzüne, kollarına, bacaklarına her yerine baktım, çok şükür bir şeyi yoktu.
baş çarpması olsaydı uykusu gelirdi hemen uykusu gelmedi.
bir yerine bir şey olsaydı durmadan ağlardı, ağlamadı da sonradan.
ama gel gör ki içim hiç rahat değildi, bütün gece beşiğine gidip nefes alıyor mu diye baktım.
o da normalde gece daha seyrek uyanırken gece sık sık uyandı mızıldandı.
içim rahat etmedi, aldım bugün doktora kontrole götürdüm hem arada aylık kontrolü de olur bahanesiyle. doktor bir güzel kontrol etti, hiçbir şeyi yok sapasağlam dedi, daha dur bakalım koltuktan bile düşçek, düşmeyen çocuk yoktur dedi. aman dedim ben almayayım. ana kucağından düşünce bile başıma neler geldi, koltuğu düşünemiyorum bile.
bugün doktor çıkışı alışverişe çıktım, bir oyun halısı aldım bir de Chicco'dan mama sandalyesi. oyun halısını hemen açtım içine koydum Aylin'i. naıl sevindi anlatamam. :)
Yavrum benim Allah seni bana bağışladığı için ona her gün şükrediyorum...

9 Ekim 2013 Çarşamba

uyku eğitimine hazırlık

Aylin henüz 2.5 aylık. uyku eğitimine 4. ayda başlanıyor genelde ve 3. aydan önce uyku eğitimi önerilmiyor. ama bebek doğduğu zamandan itibaren dikkat edilmesi gereken noktalar var.
* birincisi bebeği adam akıllı doyurmak gerekiyor

* ikincisi ilk zamanlardaki sürekli emzirme-uyuma-emzirme-uyuma rutininin arasına uyanık kalma vakti eklenir eklenmez bebek uyandığında öncelikle emzirmek sonra oyalamak (Tracy Hogg buna aktivite zamanı diyor, alt alma, etrafa bakınma, oyuncakla ilgilenme vs.) ve daha sonra bebeği uyutmak. yani yavaş yavaş bebeğin  emzirme ile uyku bağı kurmasını engellemek ve bebeğin kendi kendine (ya da ilk haftalarda anne, emzik vs yardımıyla) uyumasını sağlamak

* üçüncüsü bebeği genelde hep kendi yatağında uyutmak. (ben ilk önce farklı yerlerde yatırıyordum, sürekli yatağında yatırınca uyku süresinin ve kalitesinin arttığının farkına vardım.)


* dördüncüsü özellikle akşam saatinden itibaren sessiz ve karanlık ortamda uyutmak

* beşincisi bebeği emzirirken ışığı yakmadan uykusunun açılmasını engellemek

* altıncısı gece çok sık alt açmayıp uykusunu bölmemek

* yedincisi yazın her gün kışın mümkünse her gün değilse 2 günde bir yatırmadan önce banyo yaptırmak. (tecrübeyle sabit banyosunu yaptırınca daha çabuk yorulup daha da rahatlıyor ve hemen deliksiz uykuya dalıyor.)

* sekizincisi mümkünse her gün dışarı çıkarıp bol oksijen almasını sağlamak. (dışarı çıktığı günlerde daha kolay uykuya dalıyor.) (arkadaşımın anlattığına göre isveç'te eksi 15 derecede bile bebekleri sıkı giydirip dışarda pusetlerin içinde gündüz uyutuyorlar ve bebek hastalığa karşı daha dirençli oluyor)


* dokuzuncusu gündüz 45 dk ile 1.5 saat arası uyumasını sağlamak (45 dk.dan az olunca bebek uykusunu alamadığı için huysuzlaşıyor, 1.5 saatten fazla uyursa gece uykusundan çalındığı için gece uykuya dalması zor oluyor.)
* onuncusu bebeği yavaş yavaş uykuya hazırlamak (henüz belki ne dediğimi anlamıyor ama ben yine de ' hadi bakalım kızım uyku vaktin geldi, hadi artık uyuyalım gibi şeyler söylüyorum kulağına ve beşiğe yatırırken Tracy Hogg'un şş-pat yöntemini kullanıyorum.)
şşş-pat yöntemi: bebeği beşiğe yan yatırıp kulağına sürekli şşş derken sırtının tam ortasına pat pat hafifçe vurmak. eğer bebek ağlarsa kucağa alıp şşş-pat ile sakinleştirmek, 3 aydan önceki bebekler 3 olaya birden (ağlama,şşşş sesi ve sırta pat pat) odaklanamadığı için yavaş yavaş ağlamayı kesiyor. sakinleşince beşikte uyuyana kadar şşş-pat'a devam etmek. tabi bebek gözünü kapatır kapatmaz susmamak gerekiyor uykusu derinleşene kadar pat patı hafifletip şşşşşşş demek gerekiyor.
* uyku arkadaşı da önemli tabi ki. bu annenin kokusunu taşıyan bir tişört olabilir, ufak bir battaniye olabilir, yada ufak sağlıklı bir oyuncak olabilir. bizimki daha küçük olduğu için sarılıp uyumuyor tabi ama onu uyutur uyutmaz ona aldığım Cafer adlı oyuncağı beşiğin köşesine koyuyorum uyanunca görsün diye :)

* bebek uyku sinyalleri vermeye başladığında vakit geçirmeden onu uyutmak lazım, yoksa bebek gittikçe huysuzlaşıyor ve uykuya dalması zorlaşıyor. benimkinin uyku sinyali genellikle ya bağırmak oluyor ya da esnemek.
* sabah çok geç saate kadar uyumasını engelleyin, yoksa gündüzleri uyutmak çok zor oluyor, tecrübeyle sabit.
* her şey söylediğim kadar kolay olmuyor tabi ki bazen öyle anlar oluyor ki tüm enerjim sabrım tükeniyor, yoruluyorum ve eşimden yardım istiyorum, nöbeti sen devral uyut diye. siz sinirlendiğinizde bebek bunu anlıyor ve o daha da huysuzlaşıyor, kısır döngü böyle devam ediyor. ya yardım isteyin ya da sakinleşene kadar biraz bekleyin, derin bir nefes alın.
* emzik vakası ayrı bir dert bizde, eğer Aylin çok uykusuz veya yorgun değilse uykusu çok hafif oluyor ve emzik ağızdan düştükçe uyanıp yaygarayı basıyor.
bu konuda söyleyebileceklerim şimdilik bu kadar. he bir de aklıma gelmişken dünyada çok az şey insanı uyuyan bir bebeği izlemek kadar bu kadar mutlu eder sanırım :)
herkese bol, huzurlu uykular ;)