30 Mart 2015 Pazartesi

BAHAR OKUMA ŞENLİĞİ-1- MAZERET YOK!

Bu kitapla ilgili ayrıntılı yorumu en kısa sürede yazacağım

22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.

Mazeret Yok-Jay Rifenbary-416 syf

Kişisel gelişim kitapları okumayı pek severim
Uzun zamandır fırsat bulup okuyamadım bu tarz kitaplar
hatta keşke bahar şenliğinde bunun icin bir kategori acılsa diyordum daha iyisi olmuş, türü kendiniz secin demiş bize Pinuccia ;)
Gelelim kitaba; kitapta altını cizdiğim kısım cok idi
Bunların hepsini buraya yazmak mümkün değil,
hayatınızda başarıyı elde etmek icin, mutlu olmak icin sürekli üretip durduğunuz mazeretlere artık dur demeniz icin yazılmış bu kitap, yazar asker kokenli olduğu icin sık sık askerlik anılarından yararlanmış, askerlikte de Mazeret Yok! cümlesini cok kullanırlarmış
ilerde kızımın bu kitabı okumasını isterdim
Altı cizilesi cümleler;
* Karşılaştığın herkese sağlık mutluluk ve başarıdan konuşacaksın, tüm arkadaşlarının kendini ozel hissetmelerini sağlayacaksın,,, her zaman neşeli olacak ve selam verdiğin her canlıya gülümseyeceksin, vaktini başkalarını eleştirmek icin değil kendini geliştirmek icin harcayacaksın-- (Mclandburgh Wilson)
* Aklınız başınızda, ayaklarınız ayakkabılarınızdayken istediğiniz yere gidebilirsiniz (Dr, Suess-Ah Gideceğiniz Yerler)
* İyi bahane bulan kişinin başka bir şeyi iyi yaptığına pek rastlanmaz (Benjamin Franklin)
* Tüm potansiyelimizi değerlendirmek yaşamın asıl amacıdır (Robert Louis Stevenson)
* Yaşam, her günü dolu dolu yaşayanlara zevk verir
* Tanrı onünüze bakıp ilerleyebilesiniz ve geride kalanlara odaklanmayasınız diye gozlerinizi başınızın onüne koydu
* Sade yaşam sıkı bir disiplin ister
* Hayattaki en oneli şey, hayatınızı hayatınızdan daha onemli bir şey icin yaşamaktır (William James)
* Kendini fethetmiş bir adamın karşısında durabilecek pek az şey vardır (Louis XIV)



22 Mart 2015 Pazar

BAHAR OKUMA ŞENLİĞİ KİTAP OKUMA LİSTEMMMMMMMMMMMMMMMMM!!!!!!


Bir okuma şenliğinde daha birlikteyiz
her zamanki klasik cümleleri soylemeyeceğim cok azimliyim falan ;)
elimden geleni yapacağım o kadar
şimdilik tam liste cıkarmıyorum
sadece okuyacağım kitapların fotoğraflarını cektim bunları listeye uydurmaya calışacağım şimdilik
bu ara cok yoğunum liste oluşturmaya bile zor vakit ayırıyorum
belki sınra vakit kalırsa yaparım inşallah
siz de gelsenize ;)

1. Kategori (10 puan): Yaşar Kemal'den bir kitap. Kısa bir süre önce kaybettiğimiz ustaya saygı kategorisi.
Yaşar Kemal-İnce Memed 1
2. Kategori (10 puan): Bir çizgi roman veya foto roman.

3. Kategori (10 puan): Bir iki kitabını okuyup külliyatını okumayı gönlünüzden geçirdiğiniz bir yazardan bir kitap.
Sunset Park-Paul Auster-308 syf
4. Kategori (10 puan): 1001 kitap listesinden bir kitap.

5. Kategori (10 puan): Mizahi türde, eğlenceli bir kitap.
Mutfakta Aşk Kokusu var-Eleanor Moran- 460 syf
6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap.

7. Kategori (10 puan): Daha önce okuduğunuz bir kitapta bahsi geçtiği için merak edip okumak istediğiniz bir kitap.
Struma.
Serenad kitabını okuyunca Struma olayını merak edip aldım

8. Kategori (10 puan): İsminde bahar mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların bahar mevsiminde geçtiği bir kitap.

9. Kategori (10 puan): Bir yazarın tavsiye ettiği bir kitap.
Kitabınızı söylerken hangi yazarın bu kitabı nerede tavsiye ettiğini de belirtin lütfen.

10. Kategori (10 puan): Fantastik kurgu/bilim kurgu/distopya/steampunk vb. türde bir kitap.

11. Kategori (10 puan): Bir öykü kitabı.
Mevlana ve Şemsten Yüreğinizi Isıtan Hikayeler
12. Kategori (10 puan): Sizinle aynı ay doğmuş bir yazar veya şairden bir kitap.
Naşide Gokbudak-Aykırı aşklar-23 eylül 1937 Elazığ doğumlu
13. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap. 

14. Kategori (10 puan): Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış kadın bir yazardan bir kitap.
Selma Ottilia Lovisa Lagerlöf (1909), Grazia Deledda (1926), Sigrid Undset (1928), Pearl Buck (1938), Gabriela Mistral (1945), Nelly Sachs (1966), Nadine Gordimer (1991), Toni Morrison (1993), Wislawa Szymborska (1996), Elfriede Jelinek (2004), Doris Lessing (2007), Herta Müller (2009), Alice Munro (2013).

15. Kategori (10 puan): Biyografi/otobiyografi/anı türünde bir kitap.
Şah&Sultan - İskender Pala-360 syf
16. Kategori (10 puan): Bir savaş romanı. (Fantastik savaşlar kapsam dışı)
Kavgam-Adolf Hitler
17. Kategori (10 puan): Çok uzun süredir okumaya niyetlenip okumayı sürekli ertelediğiniz bir kitap.
Peter Pan olmeli, sus -John verdon-523 syf

18. Kategori (Her kitap 10 puan, 3 kitabı da okuyana ekstradan 20 puan, toplam 50 puan)Dünya edebiyatından üç kitap. Kitapların biri Latin Amerika, biri Uzakdoğu, biri Balkan edebiyatından olmalı. Türk edebiyatı kapsam dışı.
Latin Amerika: Meksika ve tüm Güney Amerika ülkeleri.
Uzakdoğu: Çin, Japonya, Hong Kong, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayvan, Tayland, Vietnam, Filipinler, Endonezya, Singapur, Malezya, Kamboçya, Laos. (Hindistan Uzakdoğu ülkesi değil)
Balkanlar: Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Romanya, Slovenya, Sırbistan (Türkiye de var ama kapsam dışı)

19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Aynı yazardan üç kitap. (Kitaplar aynı seriye ait olabilir).
Yaşar Kemal

İnce Memed 2-3-4

20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.
Yeni yazarları keşfetmek lazım. Kim bilir şimdiye kadar hiçbir kitabını okumadığımız ama çok seveceğimiz ne çok yazar var. Bir Türk kadın, bir Türk erkek, bir yabancı kadın, bir yabancı erkekten olmak üzere toplam 4 kitap okumanız gerekiyor.
Sen Benim Diğer Yarımsın-Holly Bourne-536 syf
21. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Karakterlerin bulundukları kitaba isim verdikleri dört kitap.
Örnek: Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, Frankenstein, Vincent Spinetti'nin Tuhaf Kariyeri, Doktor Jivago, Oliver Twist, Kerem ile Aslı, Ben Malala, Martin Eden, Thérése Raquin, Tom Jones v.b.

22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.
Kişisel Gelişim Kitapları-
Başarı Oyküleri-Timuçin Fındık-307 syf
Hayat Bilgesi
Mazeret Yok-Jay Rifenbary-416 syf



bunların hepsi 3 ayda biter mi yawww

güzel bir günün ardından-beykoz korusu, beykoz, HZ Yuşa Tepesi

Uuzun bir aradan sonra güneşli bir güne uyanmışken bunu değerlendirmemek ayıp olurdu doğrusu
hava güzelken Aylini kapalı mekana sokmak istemiyorum hic
Fırsatı değerlendirelim Beykoz korusuna gidelim dedik
aksilikler peşimizi bırakmadı, sürekli arabanın vitesi bozuldu
neyseki sağ salim dondük evimize

sonra da Aylin arabada uyumak bilmedi zar zor uyutunca babayı arabada bırakıp sahile indim yürüyüşe

ortalık balık ekmekci kaynıyor

misakı milli anıtı

ah şunlardan biri benim olsa dedim icimden

bizimki uyanır uyanmaz tam gaz koşturmacaya devam

seviyorum bu kızı

sosyal tesisleri, düzenli, temiz, mükemmel yemekler

yemek sonrası caysız olmaz

ee ekinoks da gecti bahar geldi
baharın müjdecisi papatyalar

cocuk parkında farklı oyuncaklar vardı harika

buralara kadar gelmişken Hz Yuşa Türbesine de geldik
yoresel ürünler satılıyor girişte

Türbede dua edince bir huzur doldu icime

babası ile beni bekledikten sonra kafamdaki şalı kapıverdi cadı ;)

Hz Yuşa Camii

belki de İstanbul'un en mükemmel manzarasına şahit olduk
bırakasım gelmedi

alt tarafındaki gozlemecide gozleme yerken bu amca dikkatimi cekti
amca her şeye yorum yapıyordu maşallah ;)
tanışmak isterdim vaktim olsaydı


21 Mart 2015 Cumartesi

KIŞ OKUMA ŞENLİĞİ SON KARNEM!!

Kış okuma şenliğine cok istekli başlamama rağmen maalesef istediğim kadar verimli olamadım
sebep ya da bahane cok tabi ;)
aylin artık cok yoruyor, okul var, puzzle olayım kitaba baya engel olmuş durumda ve şu sıralar ekstra olarak comenius projesi ile uğraşıyorum üstelik spora da başladım
ama her gün yarım saat de olsa kitap okumaya kararlıyım
resmen gün yetmiyor bana artık
neyse gelelim sonuclara
2 ile 3 ay arası okuduklarım
HAYVAN CİFTLİĞİ-160 SYF
1984-352
KIŞ GÜNEŞİ-336 SYF
YAŞLI ADAM VE DENİZ-136 SYF
SINIRIN GÜNEYİNDE GÜNEŞİN BATISINDA-188 SYF
BİZ ADAM OLMAYIZ-232 SYF
ZÜBÜKLÜĞÜN SONU YOK-280
MEMURLAR MEMURLAR-160 SYF
YABANCI110 SYF
BU AY OKUDUĞUM SAYFA SAYISI 1954
1. Kategori (10 puan): Altın Kitaplar Yayınevi'nden bir kitap. 
Bay Mercedes-Stephen King 
3. Kategori (10 puan): Fantastik kurgu/bilim kurgu/distopya/steampunk vb. türde bir kitap.
1984-George Orwell
4. Kategori (10 puan): Adında bir akrabalık ilişkisi geçen bir kitap.
Waldorf Yontemiyle Cocuğumu Büyütüyorum
8. Kategori (10 puan): İsminde kış mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların karda kışta geçtiği bir kitap.
Kış güneşi-Marcel Prevost
9. Kategori (10 puan): Bir yazarın tavsiye ettiği bir kitap.
Albert Camus-Yabancı-Le Mond'un 100 Yılın Kitapları Listesinde birinci sırada onerilmiş

11. Kategori (10 puan): Mektuplardan veya anılardan oluşan bir kitap.
Sherlock Holmes'in Anıları
13. Kategori (10 puan): Beyaz perdeye aktarılmış bir kitap. 

Karartma Geceleri-Rıfat Ilgaz
14. Kategori (10 puan): 20. yüzyılda Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazardan bir kitap.
Siddharta-Herman Hesse
16. Kategori (10 puan): Bir aşk romanı.
Bahcemde Yeşeren Umutlar-Debbie Macomber
19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 70 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.

Mavi Saclı Kız-Burcak Cerezcioğlu
Şah Mat-Mario Mazzanti-512 syf
Koku-Patrick Suskind
Od-İskender Pala-405 syf

20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplam 70 puan): Pulitzer veya Man Booker veya Goncourt veya Nebula veya Hugo ödülü kazanmış veya bu ödüller için finalist olmuş üç kitap.  
Yaşlı adam ve deniz-Ernest Hemingway
hayvan ciftliği-george orwell-1946 Hugo odülü
Haruki Murakami-Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında

21. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplamda 70 puan): Dünya edebiyatından dört kitap. Kitapların biri Latin Amerika, biri Afrika, biri Asya ve biri Avrupa edebiyatından olmalı. Türk edebiyatı kapsam dışı.
Latin Amerika-Kırmızı Pazartesi-Gabriel Garcia Marquez
Afrika Edebiyatı-Cezayirli Albert Camus-Sisifos Soyleni
Asya Edebiyatı-İvan İlyicin olümü-tolstoy
Avrupa Edebiyatı- Gordüğüne Asla İnanma-Mario Mazzanti

22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 70 puan): Türk bir yazardan bir üçleme veya aynı seriye ait üç kitap.
Aziz Nesin
Biz Adam Olmayız
Zübüklüğün Sonu Yok
Memurlar Memurlar

TOPLAMDA 23 KİTAP OKDUĞUM İCİN 23*10-230 PUAN
TOPLAMDA 6026--- 60 PUAN
19(30 ekstra), 20(ekstra 40), 21(ekstra 30), 22(ekstra 40) okuduğum icin_EKSTRA 140 PUAN
TOPLAM 430 PUAN

inşallah yanlış hesaplamamışımdır

KIŞ OKUMA ŞENLİĞİ-23- YABANCI

Yabancı beğenerek okuduğum bir kitap, zaten Alber Camus da bu alanda ününü hak ediyor bence
bir kere betimlemeleri harika
ve absürd olanı yalın bir dille anlatıyor
annesinin olümünü sanki başkası olmüş gibi karşılayan Mersault'un hikayesi bu
apartmanda kimse ile pek konuşmayan ama başkaları tarafından arkadaş edinilmek istenen
ilişkisinde kız arkadaşını sevmeyen, bunu acıkca dile getiren ama sırf bu tuhaflığı nedeniyle evlilik teklifi alan bir adam
Mersault gercekten de yabancı ismini hak ediyor bence
Mersault tesadüfen bir Arapı oldürür ve olaylar ondan sonra başlar
okuduğunuza pişman olmayacağınız bir kitap daha


19 Mart 2015 Perşembe

KIŞ OKUMAŞENLİĞİ-21-22-ZÜBÜKLÜĞÜN SONU YOK-MEMURLAR MEMURLAR

Bu iki kitabın yorumunu bir arada yazıyorum cünkü birbirinin devamı niteliğinde kitaplar bunlar
her ikisinde de biz adam olmayız lafını destekleyici oykülerle dolu

trafik cezası akmak icin aracı saklayıp son dakika cıkan kuraldan ceza kesmeye calışan polise rüşvet verip kurtulan vatandaştan tutun da torpil kağıdını yalvar yakar alıp başvuracağı işteki başmüdürü aylarca goremeyip sonunda taşınmaktan perişan olan kağıdı gosteremeyen vatandaşa kadar

Aziz Nesini bilen bilir zaten cok fazla soze gerek yok

Aziz Nesin mutlaka okunması gereken bir yazar bence



17 Mart 2015 Salı

calışan anne olmak eşittir full time vicdan azabı

sürekli bir şeylere yetişmeye calışıyoruz
calışmaya, cocuğumuzla oynamaya, onu beslemeye, yıkayıp temizlemeye, eşimizle ilgilenmeye, temizliğe, yemeğe,bulaşık camaşıra, spora, okumaya, oğrenmeye, hep bir şeyler eksik kalıyor
beni tanıyanlar bilir, zamanımı cok verimli kullanırım, boşa vakit harcamayı sevmem
ama buna rağmen hep bir şeyler eksik, hep kalkacak trene koşarak yetişme modundayım
bu ara sağolsun Aylinim de beni cok yoruyor, işten yorgun argın gelen ben, hemen ortalığı toplayıp Aylini yatırıyorum, yemek yoksa mutfağa girip yemek yapıyorum, ki cocuk olduğu icin her gün üc ceşit yemek salata vs olmak zorunda evde
vakit kalırsa Aylin uyanana kadar dinleniyorum, yoksa o uyanınca aynı tempoda koşturmaca, altını al, yedir icir , temizle, oynat, güüldür, akşam yemeğini hazırla,,,
lakin bu ara Aylinde bir kalem sevdasıdır gidiyor bulduğu her nevi kalemle bilimum her yeri boyuyor, işten eve bir geliyorum duvar karalanmış,başka gün bir geliyorum televizyonda sanat calışması yapmış, daha başka bir gün koltuk, sil babam sil
bir yandan bir şeylerle uğraşması hoşuma gidiyor ama işten pert halde gelince o kadar da anlayışlı olamıyor insan
kızım yapma etmeden de laf anlamıyor soz konusu kalem olunca
sanatcı mı olacaktır nedir? ;)

15 Mart 2015 Pazar

KIŞ OKUMA ŞENLİĞİ-20- BİZ ADAM OLMAYIZ

Aziz Nesin bir cok insanın değer verdiği ama coğunluğun okumadığı, anlamadığı yazarlardan biridir
Kitaplarının gelirini kurduğu Aziz Nesin Vakfına bağışladığını bilmeyen yoktur

Bu kitap kısa kısa yaşam oykülerinden oluşuyor aslında

Ve kitabın adını taşıdığı oykü bu kitabın adını taşımayı hak ediyor kesinlikle

hapishaneye düştüğünde kitap yazmak isteyen yazarı aydın arkadaşları biz adam olmayız sohbetleriyle bir türlü rahat bırakmaz, ve sonuc olarak yazar kitabını yazamaz, bu da ülkemiz aydınlarının eleştirmede ne kadar usta fakat cozüm bulmada ne kadar yetersiz olduklarını gosterir

gorüşünüz ne olursa olsun AZİZ NESİN i okuyun derim


12 Mart 2015 Perşembe

bu yazıyı herkes okumalı

tüm eğitimciler, annebabalar, oğrenciler okumalı
Besteci, yazar, beş dil dilen bir özgür eğitim uzmanı… André Stern, bu sıfatları bir gün bile okula gitmeden edinmiş.
Stern’in “Hiç okula gitmedim” isimli kitabını üç yıl önce Almanca baskısından okudum ve çok etkilendim. Katıldığı televizyon programlarındaki mutlu ve çocuksu hali, karşısındakilerin asosyal olup olmadığına dair sordukları sorulara verdiği sakin cevaplar, Stern’in hayatına olan merakımı iyice artırdı. Onu İsviçre dağlarının eteklerindeki Tamins isimli bir köyde, ortağı olduğu gitar atölyesinde yakaladım ve hayatının tüm detaylarını, izin verdiği ölçüde didik didik ettim. Farklı ülkelerde verdiği seminerlerde kazandığı deneyimler sayesinde olsa gerek, rahatça cevapladı sorularımı.
Şebnem Işıl GÜLER (tempomag)
Neden okula gitmediniz?
Anne ve babam, kız kardeşimi, beni ve diğer çocukları gözlemlemişler. Sonunda, her çocuğun dünyaya gelirken ihtiyaç duyduğu her şeyi de beraberinde getirdiğine karar vermişler. 40 sene önce beyinle ilgili bilimsel çalışmalar bu kadar ilerlememişti. Ancak bugün yapılan çalışmalar gösteriyor ki, doğarken oyun oynama içgüdülerini ve yaratıcılıklarını da yanlarında getiriyorlar. Yani oyun oynamak aslında öğrenmekle eşdeğer. Ailemin hayata ve bize olan güvenleri tamdı. Benimle ve kardeşimle ilgili geleceğe yönelik beklenti ve korkular geliştirmemişlerdi. Dolayısıyla bilgi ve meslek sahibi olabilmek için okula gitmenin tek yol olmadığını biliyorlardı. Her ikisi de çok mutlu ve başarılı öğrencilik yılları geçirmiş olmalarına rağmen kız kardeşim ve benim için okulsuz eğitimi uygun gördüler.

Fransa ‘da yaşıyor olmanızın da bunda katkısı var sanırım. 

Evet, tabii ki… Başta Fransa olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde okula gitme zorunluluğu yok. ABD gibi bazı ülkelerde ise okula gitmek istemeyenler için evde öğrenim zorunluluğu var. Yani, yine ne öğreneceğinize, nasıl öğreneceğinize, ne kadar zamanda öğreneceğinize başkaları karar veriyor. Fransa bu konuda tamamen özgür. Ama birçok Fransız ailenin bundan henüz haberi yok.
Anne ve babanızın çocukları gözlemlediğini söylediniz. Bunu nasıl yapmışlar?
Babam pedagog. Paris’te ‘Kapalı Mekân’ adını verdiği bir resim atölyesi var. Küçük çocuklarla çalışıyor. Annem ise ilkokul öğretmeniydi. Mesleğini yaparken çocukların okulda doğallıklarını kaybettiklerini, yeteneklerinin sınırlar içinde kaldığını görmüş. Bu nedenle aslında çok sevmesine rağmen mesleğini bırakmış. Benim ve kardeşimin gelişimini takip etmek ve bizimle bolca vakit geçirme isteği de kararında etkili olmuş.
Okuma yazmayı ne zaman öğrendiğiniz? 
Üç yaşımda harfleri ve sesleri birleştirmeye başlamışım. Gazeteler ilgimi çekiyordu, bu sayede sesleri birleştirerek hecelemeyi öğrendim. Ailem sadece sorduğum sorulara cevap veriyordu. Tam anlamıyla okuma yazmaya ise dokuz yaşımda başladım.
Yedi yaşındaki çocuğu okumayı sökemedi diye paniğe kapılabilecek birçok insan tanıyorum.
Benim ailem için çok doğal bir süreçti. Bir gün kendiliğinden olacağını biliyorlardı. Bu nedenle üzerimde zaman baskısı yoktu. Zaten bütün çocukların yedi yaşında okuma yazma öğreneceğine kim karar veriyor? Doğal bir süreci kimse hızlandıramaz. Bir tırtılı eline alıp çekersen daha çabuk büyümez, ölür.
Peki, evde nasıl zaman geçiriyordunuz?
Gerçek anlamda mutlu bir çocukluk geçirdim. Oyun oynayarak ve neye ilgi duyuyorsam, beni ne heyecanlandırıyorsa onunla meşgul olarak… Dört yaşımda gitarla oynamaya başladım, sonrasında gitar dersleri aldım. Yanlış anlaşılmasın diye eklemeliyim ki, bizim evimizde de, kurallarımız ve ritüellerimiz vardı. En sevdiğim şey, Legolarla oynamaktı. Haftada bir gün babamın resim atölyesinde resim yapardım, amcamdan bilgisayar öğrendim, İngiliz bir arkadaşımdan ise cebir… Kuzenimle beraber dans dersleri aldım. Stressiz, zaman ve öğrenme baskısı olmadan, iyi notlar almak için savaşmak zorunda kalmadan, öğrendiğimin farkına varmadan yaşayarak, tutkuyla öğreniyordum. Bakır işçiliğine merak saldığımda, bakır ve seramik tutkunu olan ailem bir ustayla temasa geçtiler. Kaybolmaya yüz tutmuş bir el sanatıydı bu. 11yaşımda Guy isimli ustamın atölyesinde kurslar almaya başladım. Coşkuyla, heyecanla çekicin çıkardığı sesi dinleyerek… Bakır konusundaki eğitimim üç sene sürdü. 18 yaşımda babamın anadili olan Almancayı öğrenmeye başladım. Babamın hediye ettiği bir Almanca öğrenme programıyla günde altı saat çalışarak altı ayda bu dili söktüm. Bunu yaparken kimse yanıma gelip “Almanca bitti, şimdi matematik zamanı” demiyordu. Fotoğrafçılığı ise kitaplardan ve yine bir ustanın kurslarından öğrendim.

Zengin bir aileydiniz herhalde? Bir dolu hoca ve ders saydınız çünkü…

Hayır, zengin değildik. Sadece önceliklerimiz farklıydı. Simco marka arabamızı parçaları birbirinden ayrılıncaya kadar kullandık örneğin. Hayatımızı okul zamanı, tatil zamanı, iş hayatı, özel hayat, hafta içi hafta sonu gibi parçalara ayırmadığımızdan, dinlenmek için pahalı seyahatlere de ihtiyaç duymuyorduk. Örneğin, hiçbir zaman televizyonumuz olmadığı için yeni modeli çıktığında değiştirmek zorunda kalmıyorduk. Giyim modası da takip ettiğimiz bir şey değildi.
Bunca eğitime rağmen hiç diplomanız yok değil mi?
Tabii ki yok. Bugüne kadar yaptığım işler için de diploma göstermem gerekmedi zaten. Diplomam olmadığı, ama aynı zamanda okuryazar olduğum için askerlik de yapmadım. Askerlik için form doldurmam gerektiğinde önümdeki kâğıtta beş kutucukla karşılaştım. Yanlarında yüksekokul, lise, meslek okulu gibi sınıflandırmalar vardı. En alttaki kutucukta ise ‘okuryazar değil’ ibaresi vardı. Bunların hiçbirine uymadığımı söylediğimde, beni bir sınava tâbi tuttular. Üstün başarı ile geçmeme inanamadılar. Çünkü onlara göre bir insan okula gitmediyse bu kadar çok şey bilemezdi, eğer biliyorsa akıl dengesi yerinde olamazdı. Psikolojik bir rahatsızlığım olduğuna karar verdiler. Ve askerlik yapmak zorunda kalmadım.
Gelelim el yapımı gitar ustalığına…
22 yaşımdayken şimdiki ortağım ve en iyi dostum Werner’i buldum. Gitar yapmak istiyordum. “Bu işi bana öğretebilir misin” diye sorduğumda bana şu cevabı verdi; “Sana sadece ne yaptığımı gösterebilirim ama öğretemem.” Ustamı bulmuştum. 20 yıldır Werner ile beraberiz.
Geçtiğimiz yaz Türkiye’de öğretmen bir çifte hikâyenizden bahsettim. Korku dolu bir tepkiyle karşılaştım. Benimse kitabınızı okuduktan sonra gözümün önünde farklı pencereler açıldı. Hayata ve çocuklarıma karşı farklı bakış açıları geliştirdim. Siz nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Bir konunun altını çizmeliyim öncelikle! Ben okul düşmanı, sistem karşıtı bir insan değilim kesinlikle. Tam tersi, eğitimcilerle çalışmak işimin bir parçası. Birlikte seminerler veriyoruz. İkincisi, benim hikâyem bir ‘metot’ da değil. Sadece şunu söylemek istiyorum; ben alışılagelen bir yolun dışında yürüdüm ve mutluyum. Birçok insan başarıyla mutluluğu aynı kefeye koyuyor. Başarıya ulaşmak için de zorlanmamız, mücadele etmemiz, bunun için birçok ciddi ve önemli sınavdan geçmemiz, yarışmamız, kıyaslanmamız gerektiği düşünülüyor. Benim hayatım bunun tersini anlatıyor. Hiçbir şeyi elde etmek için mücadele etmem gerekmedi. Hayata güvenip korkularımızdan kurtulduğumuzda mutlu olacağımızı düşünüyorum. Bir çocuğu gerçek hayata hazırlamak diye bir kavram var. Benim ailemin beni hayata hazırlaması gerekmedi çünkü hayatın tam içinde yaşıyordum. Sorunuza gelince anlattıklarıma birçok farklı tepki alıyorum. Üstün yetenekli bir çocuk olup olmadığımı soranlar var. Kesinlikle değildim. Gerçekten çok normal, diğerleri gibi bir çocuktum. Sadece bana güvenen, beni yönlendirmeden destek veren bir ailem vardı. Bilimsel araştırmalar, okullarda aynı yaş grubundalar diye çocukları bir sınıfta toplamanın doğru olmadığını ispatladı artık. Çocukların gelişimleri, ilgi alanları, yetenekleri, heyecanları aynı değil çünkü. Ama kimileri için bunu düşünebilmek bile imkânsız. Eski alışkanlıklarına o kadar tutkuyla bağlılar ki!
Son olarak okullarda bunalan çocuklara ne söylemek istersiniz?
En önemlisi hayatta onları heyecanlandıran konuları bulmalarını öneririm. “Hangi konuda kötüyüm, nasıl daha iyi olabilirim” yerine, “hangi konuda iyiyim, nasıl daha da iyi olabilirim” sorularının cevaplarını araştırsınlar. Aynı alanlarda birbirleriyle yarışmaktansa farklı alanlardaki becerilerini ortaya çıkarmaya çalışsınlar.
andrestern
alıntı; http://www.gunesnerede.com/andre-stern/

11 Mart 2015 Çarşamba

KIŞ OKUMA ŞENLİĞİ-19-SINIRIN GÜNEYİNDE, GÜNEŞİN BATISINDA-HARİKABİR MURAKAMİ KİTABI


bu okuduğum ilk Murakami romanı

ama son olmayacağı kesin

uzun zamandır bu kadar cok etkilendiğimi hatırlamıyorum bir kitaptan


aslında yazım dili sade, konu hayattan, ama asıl zor olan da bu değil mi bizi bize anlatmak ve olabildiğince kısa ve oz

murakami işte bunu başarmış

hayatı anlamaya calışan sürekli hatalar yapan, ama her seferinde tekrar ayağa kalkan, kıran, kırılan, düşen, yorulan, sonra tekrar ayağa kalkan bir adamın hikayesi bu roman


saf bir cocukluk aşkı yaşadıktan sonra ergenliğe girer girmez hormonların etkisinde kalarak bircok kızı üzen, can yakan, üniversiteye gittiği yıllarda yalnız olan, mezun olunca boşluğa düşen, evlenince huzuru bulan ama hala bir şeylerin eksikliğini hisseden, o cocukluk aşkına ozlem duyan bir adam Hacime

yıllar sonra bu cocukluk aşkıyla karşılaşıp büyük bir kararsızlığa düşen Hacime
ama ne kadar hata yapsa da kızamadığımız, her bir ozelliğinde kendimizden bir parca bulduğumuz Hacime

bu kitap hakkında ne soylesem az kalır

o yüzden

BU KİTABI OKUYUN!!!


KIŞ OKUMA ŞENLİĞİ-18- YAŞLI ADAM VE DENİZ

20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplam 70 puan): Pulitzer veya Man Booker veya Goncourt veya Nebula veya Hugo ödülü kazanmış veya bu ödüller için finalist olmuş üç kitap.  
Yaşlı adam ve deniz-Ernest Hemingway

100 Temel Eser arasında kalan bu cocuk kitabı tarzında kücük kitabı okumasam ayıp olurdu

yaşlanan bir balıkcı uzun zamandır balık tutamamaktadır, ve yanında calışan cocuğu ailesi daha cok iş yapabilen bir balıkcının yanına verir
cocuk gittikten sonra yaşlı adam kendini yalnız hisseder
bir gün yine erzaklarını toplayıp balığa cıkar ve baya acılır
uzun bir aradan sonra büyük bir balık gelir oltaya
yaşlı adam aslında işin uzmanıdır, büyük balıkların nasıl oltaya geleceğini, yemi nasıl yutacağını, yemi tuttuktan sonra hemen cekmemesi gerektiğini bilir
ama gücten düşmüştür bir kere, cok uzun bir süre balığı tekneye cekmeye calışır
bu arada sık sık , keşke cocuk da yanımda olsaydı diye yakınır,
cok uzun süre sabreder, sabrın balıkcıların sahip olması gereken bir erdem olduğunu bilir
ama işler umduğu gibi gitmeyecektir
100 temel eser arasına alınmakta haklı bir kitap
baktığınız zaman konusu cok basit gibi gelebilir ama hayatla ilgili cok dersler verir bu kitap insana
o yüzden okumayan herkes daha da gec kalmadan okusun derim

5 Mart 2015 Perşembe

KIŞ OKUMA ŞENLİĞİ-17- KIŞ GÜNEŞİ

A101 indiriminden aldığım kitaplardan biri
Od, İstanbul Hatıırası, Veda, Ucurtma Avcısı gibi kitapların yanı sıra aman aman cok da edebi değeri olan kitaplar gelmiyor artık
ama yine de meraktan alıyorum her hafta gidip
bu hafta yeni kitap yoktu gerci
Bu kitabı uzun süre bitiremedim, insan bir kitabı beğenmeyince günlerce sürükleniyor o kitap, bitmek bilmiyor
neyse ki bugun boş günümdü, binbir güclükle temizlik, yemek, bebek bakımının ardından Aylin de mızmızlana mızmızlana uyuduktan sonra bu sefer bir oturuşta bitireceğim inadıyla oturdum kitabın başına
Maurice adında yakışıklı gencimiz ile Julie adında erken yaşta evlendirilmek zorunda bırakılıp mutsuz bir evlilik yaşayan güzel kadın arasında yakınlaşma başlar
kadın kendini vicdanen rahat hissetmediği icin kiliseye gidip rahiple konuşur, ordan cıktığında adamla yakınlaşmamaya karar verdiği icin ici rahattır
ama işler oyle gitmez ikisi yakınlaşıp sevgili olur, Julie'nin eşi hasta olduğu icin daha rahat gorüşmeye başlarlar
ama olaylar  daha da karışır cünkü genc adam Maurice aynı zamanda genc güzel Claire'e karşı da boş değildir
sürekli iki kadın arasında gel-git yaşamaya başlar
kitap hakkındaki yorumum, beyniniz yorgun olduğu zaman kafa dinlemek icin okumalık cıtır cerez kitap, okumasanız da cok şey kaybetmezsiniz


1 Mart 2015 Pazar

challenge durumlarım

challenge 1-2015te60kitap; şimdiye kadar 16 kitap okumuş bulunmaktayım, ilerideyim programa gore ;)
merak edenler bloğumda okuduğum her bir kitabın tek tek yorumları mevcut ;)

challenge 2-#2015te50film; Aamir khan filmleri Talaash, Pk; oscar odüllü whiplash, birdman; hachiko 

challenge 3- FOTOĞRAF!




challenge 4- tarifler
siz hic şekerli mısır patlatmayı denediniz mi? ;) 

kısırlı sebzeli balığım
kahvaltı icin yaptığım kıyık

challenge 5 #100mutluan




mutluluk az uykudan sonra hala enerjik olmaya calışabilmektir



mutluluk bazen kızının mutlu olduğunu gorebilmektir

mutluluk a101den ucuz kitap alabilmektir

mutluluk yağan karı cay icerek izleyebilmektir

challenge 6 #25 gün doğumu ya da günbatımı fotoğrafı
puslu bir günden Karakoyde günbatımı

challenge 7 #20farklı yer gez- 15 tatilde Beyşehir'e gittik

challenge 9 #15sinema- Grinin 50 tonu filmine gittim bilen bilir ;)
challenge 12 15farklımekan keşfet- Karakoyde gittiğimiz balıkcı ;)
challenge 13  #6puzzle- şimdiye dek 3 puzzle bitirdim bile ;)
4,ye başlıyorum



Şimdilik durum bu ;)
kalın sağlıcakla efendim ;)