Yasemin Bülbül'ün Ben Şems kitabını okurken İsmailerin Kıyamet öğretisi konusunu incelemek için internette araştırma yaparken nasreddinhocabirgün adlı blog siteden şöyle bir yazıyla karşılaştım bilgisi ve kaynağı olanlar yardımcı olabilir mi?
http://nasreddinhocabirgun.blogspot.com.tr/2012/02/sems-i-tebriziyi-kim-neden-oldurdu.html
Gerçeği baştan söyleyelim, Şems-i Tebrizi'yi Nasreddin Hoca öldürttü.
Araştırmacılar ve bilim insanları, karşılıklı öldürme olayında, belki fıkraların getirdiği sempati nedeniyle, kendilerine Mevlana ve Şems'ten daha yakın buldukları Nasreddin Hoca'nınkini gündeme getiriyorlar. Şems'in öldürülmüş olma olgusu ise -önemsizmiş gibi- sürekli ikinci planda, hatta tarihin dolgu malzemesi olarak kalıyor. Gerçeği arayan insanların önünü bir perde gibi kesen bu yanlı yaklaşımı adil ve doğru bulmuyoruz.
1245'te genç eşi Kimya Hatun'u, boynunu kırarak öldürüp Şam'a kaçmış olan Şems, olay unutulmuştur umuduyla 1247'de Konya'ya geri döndü. Hace Nasreddin, o sıralar devlet yönetiminde bir tür İçişleri Bakanı konumundaydı. İçinde Mevlana oğlu Alaaddin'in de bulunduğu küçük bir infaz timi kuruldu. Tim, Mevlana'nın evinden aldığı Şems'i öldürüp bir kuyuya attı. Bu, teslimiyetçiler ve Mevlana açısından bir yıkımdı.
*
Mevlana da Hace Nasreddin Ahi Evren'i Kırşehir'de Öldürtüyor
Olay, Mevleviler ve Ahiler arasında çatışma nedeni haline gelince, Karatay ekibi, Moğol destekli Mevleviler'in hışmından korumak için Hace Nasreddin'i Kırşehir'e gönderdi. Bu, bir tür sürgündü. 1260'da Moğol, kardeşlerden Rükneddin Kılıçarslan'ı tek başına hükümdar yaptı. Hace Nasreddin Ahi Evren Kırşehir'de ayaklanmak istedi. Olaya müdahale etmesi için Moğol, Mevlana müridi Cacaoğlu Nureddin'i vali atadı. Yeni vali, 1261'de isyanı bastırdı, Ahilerin tamamına yakınını kılıçtan geçirdi ve ev hapsindeki elebaşı Nasreddin Hoca'yı da öldürttü.
*
Mesele böylece kapanmış oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder